Doğumun en natürel şekli normal doğumdur. Tıp henüz bu denli ilerlemeden önce doğumların tamamı normal doğum yöntemiyle yapılıyordu. Günümüzde ise hem normal doğumda anne adayının yaşayacağı ağrıyı hafifletmek hem de olası riskleri ortadan kaldırmak amacıyla, kimi durumda normal doğuma anestezi işlemi eşlik edebiliyor kimi durumda ise sezaryen olarak adlandırılan cerrahi müdahaleler devreye girebiliyor. Ancak halen normal doğum yaparak bebeğini dünyaya getiren çok sayıda anne mevcut…

Normal Doğum Nasıl Gerçekleşir?

Normal yolla doğumu 3 farklı evrede incelemek lazım. Bunlar şu şekildedir…

İlk Evre

İlk evrede rahim ağrı sancıyla birlikte açılmaya başlar. Bu durum vücudun normal doğum için kendini hazırlama süreci olarak da değerlendirilebilir. İlk evre toplam doğum sürecinin en uzun olan evresidir. Rahim ağzının yaklaşık 7 cm açılması ile birlikte bebeğin başı da artık doğum kanalına girmeye hazırdır. Bebeğin başının baskı yapmasıyla birlikte su kesesi de açılır.

İkinci Evre

Bu evrede artık normal doğum başlamıştı ve dolayısıyla anne adayında ağrılar da artış gösterebilir. Sancı sıklığı bu evrede artık 2 ila 3 dakikaya kadar düşer ve anne adayında ıkınma hissi ortaya çıkar. İlk doğumda bu evre daha uzun sürebilir. Bu evrede bebeğin kalp atışları sürekli olarak takip edilir. Ikınma, normal doğum sürecinde anne adayının doğuma yapabileceği en büyük katkıdır. Çünkü ıkınma ile birlikte doğum da kolaylaşır ve bebeğin doğum kanalında daha hızlı ilerlemesi sağlanır. Dolayısıyla doğum da daha kısa sürede tamamlanır.

Üçüncü Evre

Genellikle bebeğin dünyaya gelmesi ile normal doğum sürecinin tamamlandığı düşünülür. Ancak bu süreç üçüncü evre ile birlikte tamamlanır. Bu evrede artık bebek doğmuştur ancak plasenta hala rahim içerisindedir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından uygulanan bazı teknikler ile plasenta da rahimden çıkarılır. Bu aşamada anneden ıkınması istenebilir. Plasentanın çıkmasının ardından rahim, vajina ve beraberinde vajina girişi de kontrolden geçirilir. Çünkü plasentanın tüm parçalarının rahimden çıkmış olması gerekir. Şayet parça kalırsa, kısa sürede kürtaj işlemi yapılması kaçınılmaz olur. Şayet doğum esnasında yırtık oluşmuşsa dikiş uygulaması yapılır ve normal doğum süreci böylelikle tamamlanmış olur.

Normal Doğumun Faydaları Nelerdir?

Normal doğumun faydaları nelerdir

Öncelikle normal doğum yapmanın anne ile birlikte bebek için de çok sayıda faydasının olduğunu belirtmek gerekiyor. Fakat bu bilgiyi göz önünde bulundurarak, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından, tıbbi açıdan çeşitli risklerin olmasından kaynaklı sezaryen ile doğum kararı verilmesi durumunda, normal doğum konusunda ısrarcı olmamak gerekiyor. Bazı tıbbi durumların ve risklerin, sezaryen ile doğumu zaruri kılabildiğini unutmamalısınız. Bu konuda doktorunuzun önerisini dikkate almanız hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı açısından büyük önem taşıyor.

Normal doğumun faydaları konusunda en çok ön plana çıkan, kullanılan tekniklerin invaziv olmamasıdır. Bu nedenle en önemli komplikasyonlar olan enfeksiyon ve kanama riskleri normal doğum söz konusu olduğunda minimum seviyeye geriliyor.

Bir diğer faydası ile normal doğumdan sonra yaşanan ağrının, özellikle sezaryen ile doğumdan sonra yaşanan ağrı ile kıyaslandığında, hem daha kısa süreli olması hem de ağrının şiddetinin daha az olmasıdır. Zira doğumdan sonra normal yaşama dönme konusunda ağrının önemli bir etken olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Örneğin anneler normal doğum sonrasında genellikle hastaneden daha kısa süre sonra taburcu olurlar.

Bebekler açısından da normal doğum sayısız fayda sunuyor. Bunlar arasında en önemli olanı, doğum sırasında bebeğin doğum kanalına girmesi sırasında yaşanıyor. Bebek bu kanalda bakteriler ile tanışıyor ve bu durumun bebeklerin bağışıklık sisteminde son derece olumlu bir rol oynadığına yönelik pek çok araştırma mevcut.

Bununla birlikte normal doğumla bebeklerini dünyaya getiren annelerden sütün daha kısa sürede geldiği de gözlemleniyor. Anneler kısa zamanda son derece besleyici ve önemli olan anne sütü ile bebeklerini beslemeye başlayabiliyorlar. Normal doğumun anneler üzerinde psikolojik bir etkisi de olabiliyor. Kendilerini daha güçlü ve daha cesur hissedebiliyorlar ve bir sonraki doğum için de büyük bölümü yeniden normal doğum kararı alabiliyor.

Normal Doğum Sonrası Kanama Olur mu?

Normal doğum sonrası kanama

Anneleri lohusalık döneminde en çok endişelendiren durum, doğum sonrasında yaşanan kanamalar oluyor. Doğumdan hemen sonra rahim bir toparlanma sürecine girer ve bu süreç boyunca kanama olması son derece normal bir durumdur. Toparlanma sürecinde rahimde kasılmalar meydana gelir ve bu kasılmalar damarların yeniden sıkışmasını sağlar.

Damarların sıkışması ise kanamanın bir süre sonrasında kendiliğinden durmasını beraberinde getirir. Doğumdan sonra kanamanın yaklaşık 6 hafta kadar sürmesi normal olarak değerlendirilir. Ancak bu süreden daha uzun süre kanamanın devam etmesi ve bu süre zarfında kanamanın şiddetli olması gibi durumlarda bir sorun olduğu şüphesi doğar. Haliyle derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.

Aşırı kanama genelde uterin atoni nedeniyle meydana gelir. Uterin atoni, en genel şekliyle rahmin yeterince kasılamaması olarak açıklanabilir. Aşırı ya da daha uzun süreli kanamanın bir diğer nedeni de normal doğum sonrasında rahim içerisinde plasenta parçalarının kalmasıdır. Bu durumda da kürtaj işleminin yapılması gerektiği için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Doğum sırasında vakum, forceps ya da epizyotomi uygulanmış olması gibi durumlarla da kanama fazla olabilir.

Normal Doğumun Riskleri Nelerdir?

Normal doğum riskleri nelerdir

Günümüzde normal doğum riskleri çeşitli yöntemlerle en aza indirgenmeye çalışılıyor olsa da bu durum risklerin mevcudiyetini ortadan kaldırmaz. En önemli risk ise doğum yırtıklarının olmasıdır. Bu durumda dikiş uygulamasının yapılması gerekir ve iyileşme süresinin de kişiden kişiye değişmekle birlikte 7 ila 10 gün olduğunu belirtebiliriz. İyileşme süresi boyunca günlük yaşamda çeşitli sıkıntılar da yaşanabilir.

Bununla birlikte normal doğum uzun sürdüğünde bebeğin kalp atışlarında yavaşlama da meydana gelebiliyor. Bir diğer risk olan bebeğin oksijensiz kalması ise asla istenmeyen bir durumdur çünkü ileride hem zihinsel hem de fiziksel fonksiyonlarda kalıcı problemler olmasına sebebiyet verebilir.

Bazı anne adaylarında ıkınma doğum için yeterli olmaz ve bu durumda vakum uygulaması gibi çeşitli tekniklerin devreye girmesi gerekir. Bu durum da beraberinde bebeğin omuzlarında ve baş bölgesinde geçici yahut kalıcı hasar oluşmasını beraberinde getirebilir. Ender görülmekle birlikte mesanenin sarkması ve vajinadan dışkı gelmesi gibi çeşitli komplikasyonların da mevcut olduğunu belirtmek gerekir.

Normal Doğum Kaçıncı Haftada Olur?

Her kadının doğum yaptığı dönem farklı bir hafta olabilir ve hatta kişinin her doğumu da farklı bir dönemde gerçekleşebilir. Ancak doğum hamileliğin 37. haftası ila 42. haftası arasında gerçekleşir. Gebeliğin 37. haftasından önce gerçekleşen doğumlar ‘erken doğum’ ve 42. Haftasından sonra gerçekleşen doğumların da ‘geç doğum’ olarak adlandırıldığını belirtebiliriz.

Yaygın şekilde görülen ise gebeliğin 40. haftasında doğum yapmaktır. Anne adaylarının büyük bir bölümü gebeliğinin 40. haftası içerisinde doğum yapar. Dolayısıyla net bir süre isteyenlere doğum için ideal sürenin gebeliğin 40. haftası olduğunun yanıtını verebiliriz. Her anne adayı için ideal sürenin değişebileceği bilgisinin altını yeniden çizmekte fayda var.

 

Konu ile alakalı ilginizi çekebileceğimizi düşündüğümüz diğer makalelerimiz:
Sezaryen doğum nasıl yapılır

 

Gebelik ile ilgili detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz.
Tel:  +90 531 027 77 77
Mail:[email protected]