AMH testi vücuttaki hormon düzeyini ölçmek için gerçekleştirilen testlerden biridir. ‘Anti-müllerian’ olarak adlandırılan hormon yumurtaların büyüme aşamasında salgılanıyor. Granülosa adlı yumurta hücrelerinden salgılanan hormonun düzeyi ise yumurtalıkların çalışma kapasitesi hakkında detaylı bilgi sahibi olmayı sağlayabiliyor. Bu nedenle özellikle kısırlık ile ilgili tanı konması ya da tüp bebek tedavisi gibi yardımcı üreme teknikleri ile ilgili durumlarda kadın hastalıkları ve doğum uzmanları bu testin yapılması talebinde bulunabilir.
Bu test ultrason görüntülemesi ile izlenemeyecek kadar küçük olan hücreler hakkında veri elde etmeyi sağladığından son derece önemli analizler arasında yer alıyor. Kadınların konuya dair en çok merak ettikleri unsurlar, bu hormonun yüksek ya da düşük olmasının ne anlama geldiğidir. Elbette bu konuları da tüm detayları ile ele alacağız. Ancak öncesinde testin nasıl yapıldığı konusunu daha detaylı bir şekilde irdeleyelim.
AMH Testi Nasıl Yapılır?
Öncelikle en sık yöneltilen soru ile başlayalım. Bu testin yapılabilmesi için az miktarda kan numunesi verilmesi yeterli oluyor. Sanıldığı gibi acı veren bir işlem ile karşılaşmayacaksınız. Çünkü AMH testi yaklaşık 1 ml kan numunesi alınarak laboratuvar ortamında gerçekleştirilen bir testtir. Aynı zamanda kan numunesi vermeden 12 saat önce ya da 8 saat önce aç kalmanız da gerekmiyor. AÇ ya da tok karnına kan verebilirsiniz.
Test sonucunun ne zaman çıktığı da sıklıkla merak edilen konulardan biridir. Laboratuvardaki yoğunluğa bağlı olarak bu süre değişebilir fakat genellikle birkaç gün içerisinde test sonucu çıkıyor ve takibinizi yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bu sonucu yorumlayabiliyor. Testin adet döneminin herhangi bir gününde yapılması mümkündür. Şayet spesifik bazı nedenlerle bu testin yapılması gerekiyorsa doktorunuz daha farklı bir günde kan vermenizi ve testin yapılmasını da talep edebilir.
AMH Hormonu Kaç Olmalı?
Elbette AMH testi sonucu kadının yaşı ya da yumurtalıkları etkileyen bir hastalığının olup olmadığı gibi bilgiler de göz önünde bulundurularak değerlendiriliyor. Bu değerlendirme ise 4 farklı gruplandırma çerçevesinde yapılıyor. Bunlar; çok düşük, düşük, normal ve yüksek şeklindedir. Değerlerin kaç olması durumunda hangi grupta değerlendirildiğini ise basit bir liste şeklinde aktarabiliriz:
- AMH > 4 ng/ml olduğunda ‘yüksek’ olarak değerlendirilir.
- AMH 1.5 – 4 ng/ml olduğunda ‘normal’ olarak değerlendirilir.
- AMH < 1.5 ng/ml olduğunda ‘düşük’ olarak değerlendirilir.
- AMH < 0.5 ng/ml olduğunda ‘çok düşük’ olarak değerlendirilir.
Test yapıldığında çıkan sonuca bağlı olarak anne olmak isteyen kadınlar ciddi bir endişeye kapılabiliyor. Özellikle ‘düşük’ ya da ‘çok düşük’ gibi bir sonuç çıktığında kadınlar asla hamile kalamayacağı endişesi içerisine giriyor. Bu test yumurtalıkların çalışma kapasitesi hakkında detaylı bilgi edinebilmek adına yapılır.
Kadının hamile kalabilmesi için döllenmeye uygun olgunluğa erişmiş olan bir adet yumurta yeterlidir. Kadınlar yumurta rezervi azalmış olduğunda da hamile kalabilir. Doğurganlık yumurta rezervi tamamen tükendiğinde sonlanır. Bu nedenle yumurta rezervinin azalmış olması durumunda hamile kalmanın imkansız olduğu düşüncesi doğru değildir. Dolayısıyla endişeye ve strese kapılmak yerine bu konuyu doktorunuz ile görüşmeniz çok daha doğru olacaktır. Doktorunuz gerekli bilgileri tarafınıza aktaracaktır.
Mutlaka okumanı isterim –> https://drtugrulabacioglu.com/rahim-filmi-hsg/
AMH Düşüklüğü Belirtileri Nelerdir?
Yapılan AMH testi sonucunda anti-müllerian hormon değerleri düşük çıkabilir. Bu durumda kişide yumurta rezervinin azaldığı anlamına geliyor. Ancak belirti noktasında net bir durumdan söz edemeyiz. Yumurta rezervlerinin azalması kadınlarda net bir belirti ile kendini göstermez. Bu durumu bir hastalık olarak da düşünmemek gerekiyor. Dolayısıyla bir semptom gözlemlemek yerine çeşitli testlerin gerçekleştirilmesine ihtiyaç duyuluyor.
Kadınlarda yumurta rezervlerinin azalması sadece yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkmaz. Erken yaşlarda da bu durum görülebiliyor ve erken menopoz şüphesi doğuyor. Aynı zamanda farklı etmenlere bağlı olarak da hem yumurta sayısı hem de yumurtanın kalitesi etkilenebilir. Bu noktada aşağıda sıraladığımız maddelere göz atmanızı tavsiye ederiz. Çünkü bu unsurların her biri yumurta rezervini ya da yumurtanın kalitesini etkileyen faktörlerdir.
- Yumurtalıkları etkileyen ameliyatlar
- Obezite
- Turner sendromu
- Radyoterapi
- Kemoterapi
- Alkol
- Tütün ürünleri
- Çikolata kisti
Bu faktörler toplumda oldukça yaygın görülüyor. Bununla birlikte spesifik durumlarda da yumurta rezervi ve kalitesi olumsuz yönde etkilenebilir. Yumurta rezervinin azalması ve kadının ileride hamilelik planlaması durumunda ise yumurta dondurma işlemi yapılabiliyor. Mevcut zaman diliminde hamileliğe çeşitli nedenlerle uygun olmayan ve ileride gebelik isteyen kadınlar rahatlıkla yumurta dondurma işleminden faydalanıyor. Böylelikle kadının kendini gebelik için hazır hissettiği dönemde tüp bebek tedavisi ile hamilelik gerçekleşebiliyor.
Sıklıkla merak edilen unsurlardan biri de bu değerlerin düşük çıkması durumunda ilaç tedavisi gibi yöntemlerin işe yarayıp yaramadığıdır. Maalesef yumurta rezervinin yeniden artmasını sağlayan bir tedavi yok. Elbette bazı yaşam şekli değişiklikleri ile yumurta kalitesinin bir miktar artması sağlanabilir. Ancak yumurta rezervinin artmasını sağlamak mümkün değildir.
AMH Yüksekliği Ne Anlama Gelir?
Kimi zaman AMH testi sonucunda söz konusu hormon değerlerinin çok yüksek olduğu saptanıyor. Bu durumda akıllara gelen ilk unsur hormonlar ile alakalı bir problemin mevcudiyetidir. Özellikle kadınlar arasında yaygın bir biçimde görülen rahim kanseri, yumurtalık kanseri, rahim ağzı kanseri gibi sağlık sorunlarının yanı sıra menopoz dönemine girmiş olmak gibi durumlar hormon değerlerinde ciddi değişimlere sebebiyet verebiliyor. Bu gibi durumlarda öncelikle hormon değerlerinin yükselmesine yol açan unsur ya da unsurların araştırılması, tanı konması ve gerekli tedaviye başlanması hedeflenir.
Kadınlar arasında yaygın şekilde görülen polikistik over sendromu söz konusu değerlerin bir hayli yüksek çıkmasına neden olabiliyor. POS, PKOS gibi kısaltmalarla da adlandırılan sendrom mevcutsa AMH değerlerinin 2 ya da 3 katına çıktığını gözlemleyebiliyoruz. Kadınlar adet düzensizliği, ara kanamalar ya da ağrı durumunda doktora başvuruyor ve dolayısıyla tanı konması mümkün olabiliyor.
Bilgin olsun –> https://drtugrulabacioglu.com/sperm-morfoloji/
Bebek Sahibi Olmak İçin AMH Kaç Olmalı?
Bebek sahibi olabilmek için AMH değerlerinin 1’in üzerinde olması yeterli görülür. Ancak bilindiği gibi gebelik için sadece yumurta sayısı değil yumurta kalitesinin de beklendiği gibi olması istenir. Aynı zamanda erkek üreme hücrelerinin sayısı, kalitesi gibi unsurlar da önem taşıyor. Bu nedenle gebeliği sadece AMH değerlerine bağlamamak gerekiyor. Çok sayıda farklı unsur hamile kalmayı önleyebilir.
AMH Testi Neden Yaptırılır?
Rutin doğurganlık testlerinden biri olmasa da AMH testi özellikle tüp bebek tedavisi aşamasında mutlaka yaptırılması gereken analizlerden biridir. Yumurta rezervinin ve yumurtalıkların çalışma kapasitesinin belirlenebilmesi için bu testin gerçekleştirilmesine ihtiyaç oluyor. Tüp bebek tedavisinin planlanması ve kullanılacak ilaçların belirlenmesinde söz konusu test sonucu da doktorunuz tarafından dikkate alınır.
AMH Testi İle FSH Testi Arasındaki Fark?
FSH ile AMH testi birbirinden çok farklıdır. AMH testinin sayesinde yumurtalıkların durumu hakkında daha net ve sabit bilgilere ulaşmak mümkün olabiliyor. FSH değerleri ise saatler arasında bile değişkenlik gösterebildiğinden bu test sonucu bazı konularda çok güvenilir bulunmuyor. Ayrıca bu test sayesinde yumurta rezervinin durumunun tespit edilmesi de sağlanıyor. Kadının doğum kontrol hapı kullanıyor olması da AMH değerlerini etkilemiyor. Bu konuda sorularınızı hemen yorum bölümüne yazın.
İlgini çekebilir –> https://drtugrulabacioglu.com/glutatyon/
Konu ile alakalı detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz.
Tel: +90 531 027 77 77
Mail:[email protected]