Anti CMV İGG insandan insana kolaylıkla bulaşabilen sitomegalovirüs adlı virüsün tespit edilmesine yönelik olarak uygulanan bir testtir. Sadece ülkemizde değil dünya genelinde yaygın şekilde görülen bu virüs bazen çeşitli belirtiler gösteriyor olsa da kimi zaman belirti göstermeden vücutta kalabiliyor. Herpes grubundan bir virüs olan sitomegalovirüs, ataklara da neden olabiliyor ve bu virüsün vücuda girmesinin ardından vücudun savunma sistemi de harekete geçiyor.
Vücut virüsü yok etmek için antikor üretimine başlıyor. IGM tipi antikorlar vücut tarafından virüsü yok etmek amacıyla yaklaşık 1 yıl boyunca üretiliyor. Sonrasında ise IGG tipi antikor üretimine başlıyor. İşte anti CMV İGG testi de bu noktada devreye giriyor. Virüsün vücutta mevcut olup olmadığını anlamaya yönelik olarak gerçekleştirilen bu testte ölçülen virüs değil, vücudun IGG üretip üretmediğidir. Vücutta IGG türü antikorların sayısının belirli bir oranın üzerinde olması vücuda sitomegalovirüs bulaştığı anlamına gelir.
Bilgin olsun –> https://drtugrulabacioglu.com/hamileyken-oruc-tutulur-mu/
Anti Rubella İGG Pozitif Çıkması
Öncelikle anti CMV İGG testi ile tespit edilebilen virüsün rubella ile kimi zaman karıştırılabildiğini belirtmek gerekiyor. Rubella olarak adlandırılan kızamıkçıktır. Kızamıkçık sorunu gebelik döneminde de görülebiliyor ancak genellikle bu hastalığın çocukluk döneminde yaşandığını da belirtmek gerekiyor. Şayet kişi daha önce kızamıkçık geçirmediyse ya da kızamıkçık aşısı yaptırmadıysa ileride yani yetişkinlik döneminde hamile kaldığında bu hastalık görülebilir.
Maalesef hamileliğin erken döneminde geçirilirse anne karnında olan bebek de rubelladan etkilenmeyebiliyor olsa da gebeliğin ilerleyen dönemlerinde aynı durum söz konusu olmuyor. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde cilt döküntülerine de yol açan kızamıkçığın anne karnındaki bebeği de etkilediğini söyleyebiliriz. Çünkü bebeklerde görme ve işitme sorunlarına yol açabiliyor. Aynı zamanda zeka geriliğinden kalp hastalıklarına, çeşitli anomalilerden serebral palsiye kadar pek çok rahatsızlık ortaya çıkabiliyor.
Rubellanın belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yüzde başlayarak vücuda yayılan deri döküntüleri
- Vücut ateşinin yükselmesi
- İştahta azalma
- Kuru öksürük
- Baş ağrısı
- Boğaz ağrısı
- Lenf bezlerinde ve dalakta büyüme olması
- Lenfosit sayısında artış olması
- Eklem ağrısı
Bebeklerde Anti CMV İGG
Anne adayına sitomegalovirüs bulaşması durumunda bebeklere geçip geçmediğinin nasıl anlaşılabileceği de merak ediliyor. Bir anlamda bebeklere anti CMV İGG uygulanıp uygulanamadığının merak edildiğini söyleyebiliriz. Anne adayı şayet enfekte olursa amniyosentez uygulanarak virüsün bebeğe de bulaşıp bulaşmadığı anlaşılabiliyor. Ancak burada kritik bir unsurun altını çizmek gerekiyor. Bu test ile sadece bebeğe virüsün bulaşıp bulaşmadığı tespit edilebilir. Eğer bulaştıysa bebekte ne gibi hastalık ya da anomalilere neden olduğu söz konusu test ile anlaşılamaz. Bunun için öncelikli doğumun gerçekleşmesini beklemek gerekiyor.
İlgini çekebilir –> https://drtugrulabacioglu.com/ikili-tarama-testi/
Kimler CMV Riski Taşır?
İnsandan insana gayet kolay bir şekilde bulaşabiliyor olması nedeniyle risk grubunun herkesi kapsadığından söz edebiliriz. Dolayısıyla bazı belirtiler ortaya çıktığında anti CMV İGG testinin yapılmasında fayda olacaktır. Bu noktada virüsün bulaşma yollarından da söz etmek gerekir. Çünkü virüse sahip olan bir kişinin bir başkasına bu virüsü nasıl bulaştırdığının bilinmesinde fayda var. Sitomegalovirüs bulaşma yollarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Cinsel ilişki
- Kişiye kan nakli yapılması
- Kişiye organ nakli yapılması
- İdrar ya da vajinal salgıların temas etmesi
- Hapşırma ya da öksürme
- Emzirme ile anneden bebeğe geçmesi
CMV Tedavisi Nasıl Olur?
Eğer uygulanan anti CMV İGG testi ile virüsün bulaştığı tespit edilirse vücudun bağışıklık sistemini destekleyen bazı tedaviler uygulanabilir. Ancak bu vücudu virüsten tamamen arındıracak olan bir tedavinin henüz geliştirilemediğini belirtebiliriz. Bir anlamda virüsü tedavi ile yok etmek mümkün olmuyor da denebilir. Ancak immün sisteminin desteklenmesi sayesinde bu virüsten kaynaklı olarak vücudun gördüğü zararların en aza indirgenmesi sağlanabiliyor. Elbette hastaların da sağlıklı bir yaşam sürmeye özen göstermesi, sağlıklı ve dengeli beslenmesi de önem taşıyor.
Tıkla öğren –> https://drtugrulabacioglu.com/gebelik-oncesi-danisma/
Anti CMV Testi Neden Yapılır?
Yapılan araştırmalara bakıldığında 40 yaş üstü olan kişilerin çok büyük bir bölümünün bu virüse yakalandığı anlaşılıyor. Anne adaylarına gebelik döneminde anti CMV İGG testinin yapılması sayesinde vücutta virüsün mevcut olup olmadığının tespit edilmesi mümkün hale geliyor. Bununla birlikte kişinin daha önce virüs nedeniyle enfekte olup olmadığının anlaşılmasına yönelik olarak da test gerçekleştirilebilir. Kimi zaman kan ya da organ bağışlayan kişilere de bu testin yapılması gerekebiliyor. Genel olarak testin bu amaçlarla yapıldığını belirtebiliriz.
Anti CMV İGG Normal Değerleri
- Hastalar anti CMV İGG testi yaptırdıklarında normal değerleri de merak edebiliyor. Yapılan test sonucunun şu şekilde yorumlanabileceğini söylemek mümkündür:
- < 4 AU/ml negatif: Kişi daha önce bu enfeksiyonu geçirmemiştir. Fakat test sonucunun enfeksiyondan 1 yıl sonrasında pozitife dönme ihtimali de mevcuttur.
- 4 – 5 AU/ml: Sınırda olan bir aralıktır. Bir süre beklendikten sonra testin tekrarlanmasına ihtiyaç doğabilir.
- > 5 AU/ml pozitif: Bu enfeksiyon daha önce geçirilmiştir.
Gebelik ve CMV Enfeksiyonu
Hamilelik döneminde virüs kaynaklı rahatsızlıklar istenmeyen bir tablonun ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Bu nedenle anti CMV İGG testi ile anlaşılabilen virüse yönelik olarak dikkatli olmak hamilelik döneminde çok daha fazla önem taşıyor. Çünkü bu virüsün anne adayı kadar bebekler için de risk taşıdığını unutmamak gerekiyor. Özellikle anne karnındaki bebeklerde konjenital CMV enfeksiyonunun gelişebiliyor olması çeşitli risklerin ortaya çıkması anlamına geliyor. Bu riskleri ise şu şekilde listelemek mümkündür:
- Karaciğerde büyüme
- Dalakta büyüme
- Ciltte kırmızı renkli beneklerin oluşması
- Görme ile ilgili problemler
- İşitme ile ilgili problemler
Bazen anne adaylarında doğum sırasında herhangi bir komplikasyon ortaya çıkmıyor. Bir bulguya da rastlanmıyor. Böyle durumlarda bebeklerde mental sorunların ya da işitmeye yönelik olarak yaşanabilecek sorunların ortaya çıkma ihtimalinin % 10 dolaylarında olduğu bilgini de aktarmak gerekir. Enfekte olan anne adaylarının bebeklerinin mutlaka yukarıda sıralanan hastalıklara yakalanacağını söyleyemeyiz. Ancak risklerin de ciddiye alınmasında fayda olacaktır.
Merak edenler için –> https://drtugrulabacioglu.com/dogum-kontrol-haplari/
CMV Enfeksiyonundan Korunma
Hijyen koşullarına dikkat edilmesi sadece anti CMV İGG ile tespit edilen virüsten korunmak için değil diğer virüs çeşitlerinden uzak kalabilmek açısından da çok büyük önem taşıyor. Enfeksiyondan korunmak için öncelikle ellerin sıklıkla yıkanması gerekiyor. Aynı zamanda kişisel eşyaların paylaşılmaması en çok dikkat edilmesi gereken faktörlerden biridir. Bu virüsün en kolay bulaşma yollarından biri de damlacıktır. Dolayısıyla öksüren ya da hapşıran kişilerden gebelik dönemi boyunca uzak durmak, tedbir amaçlı olarak dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor.
Kanaması olan bir kişi ile zorunlu olarak temas edilmesi gerekiyorsa mutlaka eldiven kullanılmalıdır. Çatla ya da kaşık gibi eşyaların paylaşılmaması, kişisel kullanıma özel olması üzerinde durulması gereken korunma yolları arasında yer alıyor. Şayet belirtiler ortaya çıkarsa zaman kaybetmeden doktorunuza bu konuda bilgi vermelisiniz. Gebelik döneminde enfeksiyona yol açan hastalıklar ciddi sonuçlar doğurabilir ve aynı zamanda anne karnındaki bebekleri de olumsuz yönde etkileyebilir. Dolayısıyla virüse karşı korunma yollarına maksimum düzeyde dikkat edilmesinde büyük fayda olacaktır.
Detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz.
Tel: +90 531 027 77 77
Mail:[email protected]